Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Aralık, 2015 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Herkes Gibisin - Nazım Hikmet RAN

HERKES GİBİ Gönlümle baş başa düşündüm demin; Artık bir sihirsiz nefes gibisin. Şimdi tâ içinde bomboş kalbimin Akisleri sönen bir ses gibisin. Mâziye karışıp sevda yeminim, Bir anda unuttum seni, eminim Kalbimde kalbine yok bile kinim Bence artık sen de herkes gibisin.                                     (Altıncı Kitap, Temmuz 1336/1920)     «BENCE SEN DE ŞİMDİ HERKES GİBİSİN»

Kimi Sevsem Sensin - Atilla İLHAN

Kimi sevsem sensin / hayret sevgi hepsini nasıl değiştiriyor gözleri maviyken yaprak yeşili senin sesinle konuşuyor elbet yarım bakışları o kadar tehlikeli senin sigaranı senin gibi içiyor kimi sevsem sensin / hayret senden nedense vazgeçilemiyor her şeyi terk ettim / ne aşk ne şehvet sarışın başladığım esmer bitiyor anlaşılmaz yüzü koyu gölgeli dudakları keskin kırmızı jilet bir belaya çattık / nasıl bitirmeli gitar kımıldadı mı zaman deliniyor kimi sevsem sensin / hayret kapıların kapalı girilemiyor kimi sevsem sensin / senden ibaret hepsini senin adınla çağırıyorum arkamdan şımarık gülüşüyorlar getirdikleri yağmur / sende unuttuğum hani o sımsıcak iri çekirdekli senin gibi vahşi öpüşüyorlar kimi sevsem sensin / hayret in misin cin misin anlamıyorum

Ağlama - Ahmet Hamdi TANPINAR

Ağlama, gözleri kızarmış çocuk! Tek damla yaşın düşmesin yere. Bak, tek güzelliğimiz yokluk, Sana bir öğüt; ağlama boş yere. Ne olursa olsun hiçbir şey değmez, Senin bir damla gözyaşına. Ağlayana kimse boyun eğmez. Kimse bakmaz kimsenin yaşına.

Sonbahar - Ahmet Hamdi TANPINAR

Ahmet Hamdi Tanpınar Durgun havuzları işlesin bırak Yaprakların güneş ve ölüm rengi, Sen kalbini dinle,ufkuna bak. Düşünme mevsimi inleten rengi Elemdir mest etsin ruhunu Eser rüzgarların durgun ahengi.

Ne İçindeyim Zamanın - Ahmet Hamdi TANPINAR

Ahmet Hamdi TANPINAR Ne içindeyim zamanın Ne de büsbütün dışında; Yekpare geniş bir anın Parçalanmış akışında, Bir garip rüya rengiyle Uyumuş gibi her şekil, Rüzgarda uçan tüy bile Benim kadar hafif değil.

Mavi Maviydi Gökyüzü - Ahmet Hamdi TANPINAR

Mavi, maviydi gökyüzü Bulutlar beyaz, beyazdı Boşluğu ve üzüntüsü İçinde ne garip yazdı... Garip, güzel, sonra mahzun Işıkla yağmur beraber, Bir türkü ki gamlı, uzun, Ve sen gülünce açan güller,

Aşk - Ahmet Hamdi TANPINAR

Aşk dediğin nedir ki Tenden bedenden sıyrık Çocukların içinde Yaşadığı bir çığlık Aşk dediğin nedir ki Histen nefesten varlık Umutsuzluk içinde Karanlığa son ıslık

Özlem - Ahmet Hamdi TANPINAR

Kime dokunsam sensin Kimi çağırsa dudaklarım... Başımın tacı, canım efendim. Görünmez çığlıklarımı gören Eğilmez başımı öpensin. Sen bir deniz derinliğisin

Bekleyeceğim - Ahmet Hamdi TANPINAR

Bekleyeceğim - Ahmet Hamdi TANPINAR Aylar geçip yıllar olsa da Yıllar geçip zaman dolsa da Aşkın arzuları beni boğsa da Bir gün seversin diye bekleyeceğim Bugün nişanlansan, yarın evlensen Benden başka binbir kişi sevsen Hepsiyle ayrı ayrı izdivaç görsen

Can Eriği - Bedri Rahmi EYÜPOĞLU

Bir kelime buldum çın çın öter; Adı candır. Bir erik kopardım can dalından; İçi can dolu, Adı can, yaprağı can, lezzeti candır. Bir gölge düştü önüme dedi ki: Bir yüküm var benden ağır Bir yüküm var beni taşır Adı candır.

Çakıl - Bedri Rahmi EYÜPOĞLU

Seni düşünürken Bir çakıl taşı ısınır içimde Bir kuş gelir yüreğimin ucuna konar Bir gelincik açılır ansızın Bir gelincik sinsi sinsi kanar Seni düşünürken Bir erik ağacı tepeden tırnağa donanır Deliler gibi dönmeğe başlar Döndükçe yumak yumak çözülür Çözüldükçe ufalır küçülür

Kara Sevda - Bedri Rahmi EYÜPOĞLU

...ve nihayet gelip çattı  Bir dilimi zehir zıkkım  Bir dilimi candan tatlı.  Masallarla indi yere  Sebil oldu cümle hikayelere  kara kara kazanlarda kaynadı  Diyar diyar al kanlara boyandı  Türkülerde ateş alev yandı tutuştu  Gördes kiliminde nakış  Minyatür bahçelerinde suret kesildi. 

Bizim Şarkımız - Necip Fazıl KISAKÜREK

Kırılır da bir gün tüm dişliler Döner şanlı şanlı çarkımız bizim Gökten bir el yaşlı gözleri siler Şenlenir evimiz barkımız bizim Yokuşlar kaybolur çıkarız düze Kavuşuruz sonu gelmez gündüze Sapan taşların yanında füze Başka alemlerle farkımız bizim

Bir Kadın - Necip Fazıl KISAKÜREK

Sana ey kanımda eriyen kadın Can nasıl dayansın, nasıl dayansın? Mezara çekmekse beni maksadın Önümde o siyah gözlerin yansın. Bir sütun alevsin, bir sütun duman, Yalnız seni görür gözünü yuman. Senden ateşine bir deva uman Bari gitsin kara toprağa kansın.

Aldırma Gönül - Sabahattin ALİ

Başın öne eğilmesin Aldırma gönül aldırma Ağladığın duyulmasın Aldırma gönül, aldırma Dışarda deli dalgalar Gelip duvarları yalar Seni bu sesler oyalar Aldırma gönül, aldırma

Unutmak - Behçet NECATİGİL

Böyle kalacak Sahipsiz, açık Örtmeye üstünü Vaktimiz olmayacak. Düşünmek bile suç Gibi uzak yakınları İçlerinde yaşar mı Bilgimiz olmayacak.

Üsküdar'ın Dost Işıkları - Yahya Kemal BEYATLI

Ötmekte fecre karşı horozlar birer birer ; Geçtikçe her dakika belirmektedir seher. Bilmem kaçıncı fecri vatan toprağında, biz , Görmekle şimdi bir yaşatan vecd içindeyiz. Etrafı okşuyor mayısın tâze rüzgârı Karşımda köhne Üsküdâr'ın dost ışıkları... Kimlersiniz? Ya bağrı yanık kimselersiniz! Yâhut da her sabah uyanık kimselersiniz.!

Çekilmez Bir Adam Oldum - Nazım Hikmet RAN

Çekilmez bir adam oldum yine Uykusuz, aksi, lanet Bir bakıyorsun ki ana avrat söver gibi Azgın bir hayvan döver gibi O gün çalışıyorum Sonra birde bakıyorsun ki Ağzımda sönük bir cigara gibi tembel bir türkü Sabahtan akşama kadar sırt üstü yatıyorum ertesi gün Ve beni çileden çıkarıyor büsbütün Kendime karşı duyduğum nefret ve merhamet Çekilmez bir adam oldum yine Uykusuz, aksi, lanet

Eylül Sonu - Yahya Kemal BEYATLI

Günler kısaldı... Kanlıca'nın ihtiyarları Bir bir hatırlamakta geçen sonbaharları. Yalnız bu semti sevmek için ömrümüz kısa... Yazlar yavaşça bitmese, günler kısalmasa... İçtik bu nâdir içki'yi yıllarca kanmadık... Bir böyle zevke tek bir ömür yetmiyor, yazık!

Açık Deniz - Yahya Kemal BEYATLI

Balkan şehirlerinde geçerken çocukluğum; Her lâhza bir alev gibi hasretti duyduğum. Kalbimde vardı "Byron"u bedbaht eden melâl Gezdim o yaşta dağları, hulyâm içinde lâl... Aldım Rakofça kırlarının hür havâsını, Duydum, akıncı cedlerimin ihtirâsını, Her yaz, şimâle doğru asırlarca bir koşu... Bağrımda bir akis gibi kalmış uğultulu... Mağlûpken ordu, yaslı dururken bütün vatan, Rü'yâma girdi her gece bir fâtihâne zan. Hicretlerin bakıyyesi hicranlı duygular... Mahzun hudutların ötesinden akan sular, Gönlümde hep o zanla berâber çağıldadı, Bildim nedir ufuktaki sonsuzluğun tadı! Bir gün dedim ki "istemem artık ne yer ne yâr!" Çıktım sürekli gurbete, gezdim diyar diyar; Gittim son diyâra ki serhaddidir yerin, Hâlâ dilimdedir tuzu engin denizlerin!

Ağır Hasta - Fazıl Hüsnü DAĞLARCA

Üfleme bana anneciğim korkuyorum Dua edip edip, geceleri. Hastayım ama ne kadar güzel Gidiyor yüzer gibi, vücudumun bir yeri. Niçin böyle örtmüşler üstümü Çok muntazam, ki bana hüzün verir. Ağarırken uzak rüzgarlar içinde Oyuncaklar gibi şehir.

Aysel Git Başımdan - Atilla İLHAN

Aysel git başımdan ben sana göre değilim Ölümüm birden olacak seziyorum. Hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim Aysel git başımdan istemiyorum. Benim yağmurumda gezinemezsin üşürsün Dağıtır gecelerim sarışınlığını Uykularımı uyusan nasıl korkarsın, hiçbir dakikamı yaşayamazsın. Aysel git başımdan ben sana göre değilim. Benim için kirletme aydınlığını, hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim

İstanbul'u Düşünüyorum - Orhan Veli KANIK

İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı Önce hafiften bir rüzgar esiyor; Yavaş yavaş sallanıyor Yapraklar, ağaçlarda; Uzaklarda, çok uzaklarda, Sucuların hiç durmayan çıngırakları İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı. İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı; Kuşlar geçiyor, derken; Yükseklerden, sürü sürü, çığlık çığlık. Ağlar çekiliyor dalyanlarda; Bir kadının suya değiyor ayakları; İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.

Beni Güzel Hatırla - Orhan Veli KANIK

BENİ GÜZEL HATIRLA Beni güzel hatırla Bunlar son satırlar Farzet ki bir rüyaydım esip geçtim hayatından Yada bir yağmr sel oldum sokağında Sonra toprak çekti suyu kaybolup gittim Beklide bir rüyaydım Senin için.. Uyandın ve ben bittim Beni güzel hatırla Çünkü sevdim seni ben her şeyini Sana sırdaş oldum dost oldum koynumda ağladın Yüzüne vurmadım hiçbir eksikliğini Beni üzdün kınamadım Alışıktım vefasızlığa el oldun aldırmadım Beni güzel hatırla Sayfalarca mektup bıraktım sana Şiirler yazdım her gece Çoğunu okutmadım Sakladım günahını sevabını içimde Sessizce gittim senden öncekiler gibi sende anlamadın Beni güzel hatırla Sana unutulmaz geceler bıraktım Sana en yorgun sabahlar

Elimden Gelen Bu - Atilla İLHAN

Elimden gelen bu ben iki kişiyim Çoğalmak neyse ne azalmak zor Birisi seni her an bırakıp gittiğim Öbürü kan gibi tutulmuş seviyor Ağzındaki acı alnındaki çizgiyim Gözlerine kirli bir bulut getirdim Hiçbir sevinç aydınlığı onu silemiyor

Hürriyete Doğru - Orhan Veli KANIK

Gün doğmadan, Deniz daha bembeyazken çıkacaksın yola. Kürekleri tutmanın şehveti avuçlarında, İçinde bir iş görmenin saadeti, Gideceksin Gideceksin ırıpların çalkantısında. Balıklar çıkacak yoluna, karşıcı; Sevineceksin. Ağları silkeledikce

Gün Eksilmesin Penceremden - Cahit Sıtkı TARANCI

Ne doğan güne hükmüm geçer, Ne halden anlayan bulunur; Ah aklımdan ölümüm geçer; Sonra bu kuş, bu bahçe, bu nur. Ve gönül Tanrısına der ki:

Türküler Dolusu - Bedri Rahmi EYÜPOĞLU

Kirazın derisinin altında kiraz Narın içinde nar Benim yüreğimde boylu boyunca Memleketim var Canıma ciğerime dek işlemiş Canıma ciğerime Sapına kadar. Elma dalından uzağa düşmez Ne yana gitsem nafile. Memleketin hali gözümden gitmez Binbir yerimden bağlanmışım Bundan ötesine aklım ermez. Yerliyim yerli olmasına ilmik ilmik, damar damar Yerliyim. Bir dilim Trabzon peyniri Bir avuç tiftik

Bir Fotoğrafa - Nazım Hikmet RAN

Karşımdasın işte... Bana bakmasan da oradasın, görüyorum seni. Ah benim sevdasında bencil, yüreğinde sağlam sevdiğim. Kalbime gömdüm sözlerimi, ceset torbası oldu yüreğim. Tıkandığım o an, Elimi nereye koyacağımı şaşırdığım o an işte, Aklımdan o kadar çok şey geçti ki takip edemedim. Ellerim boşlukta, ben darda kaldım. Ellerim buz gibi, ben harda kaldım. Bir senfoni vardı kulağımda çalınan, bitti artık hepsi...

Ben Sana Mecburum - Atilla İLHAN

Ben sana mecburum bilemezsin Adını mıh gibi aklımda tutuyorum Büyüdükçe büyüyor gözlerin Ben sana mecburum bilemezsin İçimi seninle ısıtıyorum. Ağaçlar sonbahara hazırlanıyor Bu şehir o eski İstanbul mudur Karanlıkta bulutlar parçalanıyor Sokak lambaları birden yanıyor Kaldırımlarda yağmur kokusu Ben sana mecburum sen yoksun.

Mutlak Seveceksin - Hüseyin Nihal ATSIZ

Sevda gibi bir gizli emel ruhuna sinmiş; Bir haz ki hayalden bile üstün ve derinmiş. Gökten gelerek gönlüne rüzgar gibi inmiş, Bir sır ki bu,ölsen bile açamazsın... Anlatması imkansız olan öyle bir an ki, Hülyadaki ses varlığının gayesi sanki... Bak emrediyor:Daldığın alemden uyan ki, Mutlak seveceksin beni, bundan kaçamazsın...

Mavi Gözlü dev, Minnacık Kadın ve Hanımelleri - Nazım HİKMET

MAVİ GÖZLÜ DEV, MİNNACIK KADIN VE HANIMELLERİ O mavi gözlü bir devdi. Minnacık bir kadın sevdi. Kadının hayali minnacık bir evdi,                        bahçesinde ebruliii                                  hanımeli                                               açan bir ev. Bir dev gibi seviyordu dev. Ve elleri öyle büyük işler için                           hazırlanmıştı ki devin, yapamazdı yapısını,

Geri Gelen Mektup - Hüseyin Nihal Atsız

Ruhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden? Bilmem bu yanardağ ne biçim korla tutuştu? Pervane olan kendini gizler mi hiç alevden? Sen istedin ondan bu gönül zorla tutuştu. Gün, senden ışık alsa da bir renge bürünse; Ay, secde edip çehrene, yerlerde sürünse; Her şey silinip kayboluyorken nazarımdan, Yalnız o yeşil gözlerinin nuru görünse... Ey sen ki kül ettin beni onmaz yakışınla, Ey sen ki gönüller tutuşur her bakışınla! Hançer gibi keskin ve çiçekler gibi ince Çehren bana uğrunda ölüm hazzı verince Gönlümdeki azgın devi rüzgarlara attım;

Sevgilerde - Behçet NECATİGİL

Sevgileri yarınlara bıraktınız Çekingen, tutuk, saygılı. Bütün yakınlarınız Sizi yanlış tanıdı. Bitmeyen işler yüzünden (Siz böyle olsun istemezdiniz) Bir bakış bile yeterken anlatmaya her şeyi Kalbinizi dolduran duygular Kalbinizde kaldı.

Gözlerine Bakarken - Nazım Hikmet RAN

Gözlerine bakarken güneşli bir toprak kokusu vuruyor başıma, bir buğday tarlasında, ekinlerin içinde kayboluyorum... Yeşil pırıltılarla uçsuz bucaksız bir uçurum, durup dinlenmeden değişen ebedi madde gibi gözlerin: sırrını her gün bir parça veren fakat hiç bir zaman büsbütün teslim olmayacak olan.

Aşk Şairi - Ümit Yaşar OĞUZCAN

Acılar vardır, bir de çaresizlikler Ne zaman başladıysa benim öyküm Yürüdük, kim bilir kaç yıl beraber Bir yanımda aşk, bir yanımda ölüm Durup kirlendim yaşadıkça Aşktı beni yıkayan, Arıtan su Dünyamı saran bir uçtan bir uca Hep o bir gün sevememek korkusu Ben kalbimi o taşlarda biledim Bütün pisliklerini yeryüzünun Kazıdım hançerimle yeniledim Son dakikasında bile ömrümün Ben Tanrıdan başka bir şey istemem Her sevgiye açık olsun pencerem

Herşey Sende Gizli - Can YÜCEL

Yerin seni çektiği kadar ağırsın Kanatların çırpındığı kadar hafif.. Kalbinin attığı kadar canlısın Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç... Sevdiklerin kadar iyisin Nefret ettiklerin kadar kötü.. Ne renk olursa olsun kaşın gözün Karşındakinin gördüğüdür rengin.. Yaşadıklarını kar sayma: Yaşadığın kadar yakınsın sonuna; Ne kadar yaşarsan yaşa, Sevdiğin kadardır ömrün.. Gülebildiğin kadar mutlusun Üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin Sakın bitti sanma her şeyi, Sevdiğin kadar sevileceksin. Güneşin doğuşundadır doğanın sana verdiği değer Ve karşındakine değer verdiğin kadar insansın Bir gün yalan söyleyeceksen eğer Bırak karşındaki sana güvendiği kadar inansın. Ay ışığındadır sevgiliye duyulan hasret Ve sevgiline hasret kaldığın kadar ona yakınsın Unutma yagmurun yağdığı kadar ıslaksın Güneşin seni ısıttığı kadar sıcak.

Eskisi Gibi - Sabahattin ALİ

Seneler sürer her günüm, Yalnız gitmekten yorgunum; Zannetme sana dargınım, Ben gene sana vurgunum. Başkalarına gülsem de, Senden uzakta kalsam da, Sevmediğini bilsem de Ben gene sanavurgunum.

Özledim Seni - Can YÜCEL

özledim seni Ayrılık yüreğimi karıncalandırıyor nicedir... Beynimi uyuşturuyor özlemin... Çok sık birlikte olmasak bile benimle olduğunu bilmenin bunca yıl içimi nasıl ısıttığını yeni yeni anlıyorum. Yokluğun, hatırlandıkça yüreğime saplanan bir sızı olmaktan çıkıp sürekli bir boşluğa dönüşüyor. Sabahlara seni okşayarak başlamaları, akşamları her işi bir kenara koyup seninle baş başa karşılamaları özlüyorum; oynaşmalarımızı, yürüyüşlerimizi, sevimli haşarılığını, çocuksu küskünlüğünü... Nasıl da serttin başkalarına karşı beni savunurken; ve ne yumuşak, bir çift kısık gözle kendini ellerimin okşayışına bırakırken... Ya da kolyeni çözdüğümde kollarıma atlarken... Hasta olduğunda, o korkunç kriz gecelerinde günler, geceler boyu nöbet tuttuk başında... O şen kahkahalarına yeniden kavuşabilmek için sessiz dualar ederek... "Atlattı" müjdesini kutlarken yorgun bedenindeki yaraları okşayarak, doktorun böldü sevincimizi: "Yaşayamaz artık bu evde... Yüksek bin...

Anlatamıyorum - Orhan Veli KANIK

Ağlasam sesimi duyar mısınız, Mısralarımda; Dokunabilir misiniz, Gözyaşlarıma, ellerinizle? Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu Bu derde düşmeden önce  Bir yer var biliyorum; Her şeyi söylemek mümkün; Epeyce yaklaşmışım duyuyorum Anlatamıyorum!

Otuzbeş Yaş Şiiri - Cahit Sıtkı TARANCI

Yaş otuz beş! yolun yarısı eder. Dante gibi ortasındayız ömrün. Delikanlı çağımızdaki cevher, Yalvarmak, yakarmak nafile bugün, Gözünün yaşına bakmadan gider. Şakaklarıma kar mı yağdı ne var? Benim mi Allahım bu çizgili yüz? Ya gözler altındaki mor halkalar? Neden böyle düşman görünürsünüz, Yıllar yılı dost bildiğim aynalar? Zamanla nasıl değişiyor insan! Hangi resmime baksam ben değilim. Nerde o günler, o şevk, o heyecan? Bu güler yüzlü adam ben değilim; Yalandır kaygısız olduğum yalan. Hayal meyal şeylerden ilk aşkımız; Hatırası bile yabancı gelir. Hayata beraber başladığımız, Dostlarla da yollar ayrıldı bir bir; Gittikçe artıyor yalnızlığımız.

Sessiz Gemi - Yahya Kemal BEYATLI

Artık demir almak günü gelmişse zamandan, Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan. Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol; Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol. Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli, Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli. Biçare gönüller. Ne giden son gemidir bu. Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu. Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler; Bilmez ki, giden sevgililer dönmeyecekler. Bir çok gidenin her biri memnun ki yerinden. Bir çok seneler geçti; dönen yok seferinden

Memleket İsterim - Cahit Sıtkı TARANCI

Memleket isterim Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun; Kuşların çiçeklerin diyarı olsun. Memleket isterim Ne başta dert ne gönülde hasret olsun; Kardeş kavgasına bir nihayet olsun. Memleket isterim Ne zengin fakir ne sen ben farkı olsun; Kış günü herkesin evi barkı olsun. Memleket isterim Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun; Olursa bir şikayet ölümden olsun.

Zindandan Mehmet'e Mektup - Necip Fazıl KISAKÜREK

Zindan iki hece, Mehmed'im lâfta! Baba katiliyle baban bir safta! Bir de, geri adam, boynunda yafta... Halimi düşünüp yanma Mehmed'im! Kavuşmak mı? .. Belki... Daha ölmedim! Avlu... Bir uzun yol... Tuğla döşeli, Kırmızı tuğlalar altı köşeli. Bu yol da tutuktur hapse düşeli... Git ve gel... Yüz adım... Bin yıllık konak. Ne ayak dayanır buna, ne tırnak! Bir âlem ki, gökler boru içinde! Akıl, olmazların zoru içinde. Üstüste sorular soru içinde: Düşün mü, konuş mu, sus mu, unut mu? Buradan insan mı çıkar, tabut mu? Bir idamlık Ali vardı, asıldı; Kaydını düştüler, mühür basıldı. Geçti gitti, birkaç günlük fasıldı. Ondan kalan, boynu bükük ve sefil; Bahçeye diktiği üç beş karanfil...

Bir Adın Kalmalı - Ahmet Hamdi TANPINAR

Bir adın kalmalı geriye bütün kırılmış şeylerin nihayetinde aynaların ardında sır yalnızlığın peşinde kuvvet evet nihayet bir adın kalmalı geriye bir de o kahreden gurbet. Sen say ki ben hiç ağlamadım hiç ateşe tutmadım yüreğimi geceleri, koynuma almadım ihaneti ve say ki bütün şiirler gözlerini bütün şarkılar saçlarını söylemedi hele nihavent hele buselik hiç geçmedi fikrimden ve hiç gitmedi bir topak kan gibi adın